İlk kişisel bloğumu kurduğum zamanlarda doğal olarak ana dilim olan Türkçeyi Blog dilim olarak seçmiş ve tüm paylaşımlarımı Türkçe yapmıştım.
Bloğumdaki paylaşımlarım, profesyonel iş alanım olan proje yöneticiliği yanında işletmelerin tasarlanması aşamasında yatırımcılar tarafından karşılaşılan problemleri ve çözüm yollarını konu almaktaydı.
Düzenli olarak paylaşımlarda bulunmama rağmen, bloğuma hiç bir trafik akışı olmuyordu.
Halbuki yazdığım bilgiler, piyasada bir çok proje danışmanının ciddi paralar karşılında cevapları sorulara yanıtlar şeklindeydi.
Bir yıl kadar paylaşımlarda bulunmaya devam ettim fakat yazılarınız ilgili kitlelere ulaşmıyorsa bir süre sonra süreç blog yazmaktan günlük tutmaya dönüşüyor.
Çünkü bloğunuza girip sizden başka paylaşımlarınızı okuyan kimse olmuyor.
Bu aşamada şunu farkettim ; paylaştığınız içerikler ne kadar değerli olursa olsun. Eğer onu hedef kitlenize ulaştıramıyorsanız yazdıklarınızın sizin için pek bir anlamı kalmıyor.
Bu yüzden bir süre geçtikten sonra Bloğumda paylaşımlarda bulunmayı bıraktım.
Taki geçen yıl Medium yazarlık yolculuğum başlayana kadar.
Medium ilk kurulduğu zamanlardan beri telefondumda hep bulunan uygulamalardan birisidir.
Fakat sadece ilgi alanımda bulunan konuları ve yazıları takip etmek için kullanıyordum.
Medium bir süredir, bedava sürümü kullanan okuyucular için aylık 3 adet okuma sınırı getirdi.
Bende okumayı çok seven birisi olarak geçen yıl aylık 18,9 TL karşılığında sınırsız okuma aboneliğine geçiş yaptım.
İşte bu yaptığım hamle beni, daha önce kendi bloğumda yazdıklarımı hiç kimseye ulaştıramayan birisinden, binlerce kişinin yazılarını okuduğu bir online yazar haline geldim.
Medium'da sınırsız okuma sayesinde günde 1 ila 2 saatimi makaleleri okuyarak geçirmeye başlamıştım.
Aralarda Medium yazarlık rehberi, Mediumdan yazarak online kazanmak vb. yazılar gözüme çarpmaya başladı. Bir kaç tanesini okuduktan sonra Medium'da yazarlığa başlamanın benim için çok basit olduğunu fark ettim ve denemek istedim.
Şartlar çok kolaydı, aylık sınırsız üye olmak gerekiyordu ona zaten sahiptim. ikinci şartta 100 tane takipçiye sahip olmak idi.
Önümdeki tek engel 100 takipçi bulmak idi, o yüzden eski Türkçe bloğumda bulunan tüm proje yöneticiliği vb. içeriklerimi Medium'a taşıma kararı verdim.
Bu çok hızlı şekilde bana Medium'da bir arşiv sağlayacaktı. Hem bir kaç saat gibi bir süre içersinde tüm içeriğimi Medium'a taşıdım ve beklemeye koyuldum.
Bir kaç tane takipçiden yorumlar geldi ve hiç unutmam yorum şöyle idi "Your articles look amazing but I can only understand this within just pictures of articles" . " Yazdıkların çok güzele benziyor fakat sadece koyduğun fotoğraflardan bunu anlayabiliyorum".
Evet daha önce kişisel bloğumda tecrübe ettiklerim tekrar önüme gelmeye başlamıştı.
O yüzden Türkçe olan ve inandığım bir kaç yazımı İngilizce olarak tekrar yazıp Medium'a tekrar yükledim.
Sonuç şaşırtıcı idi, yazımı paylaştıktan bir kaç saat sonra yorumlar, alkışlar ve takipler gelmeye başlamıştı. Bu kendi bloğumda yıllar içinde alamadığım sonuçlar idi.
O an artık tüm yazılarımı İngilizce yazmam gerektiği anladım ve bu bloğu kurana kadar tüm platformlarda tüm yazılarımı kendi bloğum dahil olarak hep İngilizce yazdım.
Şimdi eğer konuyu özetlemek istersek ;
Eğer çok niş ve popüler olmayan konular hakkında yazıyorsanız, kesinlikle İngilizce yazmanızı öneririm. Çünkü Türkçe yazdığınızda arama motorlarında o konunun aratılıp sitenize trafik çekme olasılığınız çok fazla düşüyor.
Şöyle düşünün arama motorlarında Türkçe ve İngilizce olarak aynı konuların aratılma sıklığının farkı sizce nedir. Kesinlikle milyonlarca kat fark var.
Arama motoru demek sizin web sitenize okuyucaların gelmesini sağlayan organ olduğu içinde ben kesinlikle İngilizce yazmanızı öneririm.
Peki ben bu bloğu neden kurdum ve neden Türkçe yazıyorum. Bunu siz de düşünebilirsiniz.
Eğer Türkçe yazmak istiyorsanız, benim bu bloğumdaki paylaşımlarım gibi büyük bir kitlenin sorularına yanıt bulabileceği dürüst ve samimi bir bir dil kullanarak Türkçe blog yazabilirsiniz.
Ben bu bloğu kurarken şunu görmüştüm. Türkiye'den Medium yazarlığı yapabilmek zor ve meşakkatli bir iş ayrıca Türkiye henüz Medium'un ödeme alabilen ülkeler listesine girmedi.
Eğer Medium onay süreçlerini geçebilirseniz gerisi çok kolay ve yazma sıklığınız ile doğru orantılı olarak direk dolar olarak ödeme kazanabiliyorsunuz.
Evet en önemli kısım bu; dolar olarak kazanıyorsunuz, Türkiyede yaşıyorsanız diğer ülkelere göre Medium gelirlerini 15 kat daha fazla olarak alıyorsunuz demektir.
Sadece bu gelir detayı bile insanlar tarafından arama motorlarına her gün aşağıdaki kelimelerin defalarca aratılmasına neden oluyor;
Medium Yazarlık, Medium'dan Para Kazanmak, Türkiye'den Medium Hesabı Açmak, Medium'dan Ödeme Almak, Yazarlık Başlangıç Rehberi, Yazarak Kazan, Online Yazarak Kazan vb. bir çok kelime günde binlerde kişi tarafından sık sık aratılıyor.
Eğer bu seviyede çok aratılan içerikler paylaştığınız bir blog kurmayı düşüyorsanız o zaman elbette Türkçe'de yazabilirsiniz.
Yazarlık yolculuğunuzu, Medium’da kuralına uygun ve daha iyi yapabilmeniz için size küçük bir hediye vermek istiyorum — Buradan Alabilirsin.