Her blog yazarının uzun vadeli başarı için ihtiyaç duyduğu bir şey vardır.
Harika fikirlere sahip olmak değil. Kusursuz bir yazı stili de değil. Ve kesinlikle profesyonel yazarlık deneyimi de değildir. (Bunlar yardımcı olsa da!)
Her blog yazarının ihtiyacı olan şey sadık bir kitledir.
Sadece takipçi sayınızdan veya aylık okuyucularınızdan bahsetmiyorum. Kendini işine adamış bir hayran kitlesinden bahsediyorum. Bu platformu bir kez kurduğunuzda, hemen hemen her şey mümkündür.
Sadık bir kitle:
Hangi platformda olursa olsun sizi her yerde takip eder.
Belirli konularda otorite figürü olarak size güvenir.
Geri bildirim ve fikir vermek için içeriğinizle etkileşime geçer.
Yayınladığınız her şey için temel bir görüntüleme ve destek garantisi verir.
Kulağa oldukça hoş geliyor, değil mi?
İşte sadık bir kitle oluşturmanın altı yolu. İster ilk okuyucularınıza ulaşmaya çalışan bir acemi olun, ister kitlenizle ilişkinizi derinleştirmek isteyen deneyimli bir profesyonel - bunlar sizin için.
Keşke bunu bir hafta önce okusaydınız?
Abone olduğunuzda, Medium'da nasıl yazacağınızı öğrenmeniz için size ücretsiz bir başlangıç kiti göndereceğim. Sonrasında bunun gibi haftalık ipuçları ve eğitimler alacaksınız. Sizi ağırlamak için sabırsızlanıyorum!
1. "İkinci tıklama" hakkında düşünün.
Yeni başlayan yazarların çoğu işe başladıklarında yalnızca "ilk tıklamayı" düşünür. Tek bir hikayenin mümkün olduğunca çok trafik, para ve görüntüleme getirmesini isterler. Peki hızlı çözüm nedir? Tık tuzağı ya da trend vagonuna atlamak gibi kısa vadeli stratejiler.
Ama şöyle bir şey var: Sadık bir kitle oluşturmak için ilk tıklamanın ötesini düşünmeniz gerekir. İkinci, üçüncü, dördüncü ve bininci tıklamayı da istiyorsunuz. Bu da uzun vadeli düşünmeniz gerektiği anlamına gelir.
Başka birinden viral bir makale kopyalamaya çalışmayın - sevdiğiniz şeyler hakkında yazın. Yüksek kaliteli içerik yazın. Başlığınızda verdiğiniz sözleri yerine getirin.
Okuyucularınıza geri dönmeleri için bir neden verin.
2. Duyguları harekete geçirin.
Bu konuyu neden önemsiyorsunuz?
Neden siz, özellikle siz, bu konuda yazmalısınız? Sizden başka kimsenin yazamayacağı makale nedir?
Tüm bu soruların ortak bir noktası var: duygu.
Ve dürüst olmak gerekirse, bu yazdığınız her şey için en iyi güçlendiricidir!
Duygu, sadece okurken değil sonrasında da insanlarda yankı uyandıracak güçlü bir hikaye oluşturmanıza yardımcı olur.
Bu da sizi hatırlayacakları ve arkadaşlarına sizden bahsedecekleri anlamına gelir.
3. Güven oluşturun.
Okuyucularınızda güven oluşturmanın en iyi yolu otoriteye güvenmektir.
Ve ideal olarak bu otorite sizsiniz!
Makalelerinize kişisel deneyimlerinizi katmak onları benzersiz kılar, ilişkilendirilebilirliği artırır ve yazma sürecini basitleştirir.
Ancak tabii ki yazdığınız her konuda uzman olmanız gerekmiyor.
Sadece dışarıdan otorite getirin.
Örneğin, güvenilir kitaplardan, makalelerden veya çalışmalardan alıntı yapın.
İnsanların tanıyacağı tarihten veya popüler kültürden ünlü bir isim de kullanabilirsiniz.
Bu otorite unsuru, bir kişinin çalışmanızı ilk keşfederken sahip olabileceği ilk şüphelerin üstesinden gelmeye yardımcı olur.
4. Tamamen size ait bir sahne edinin.
İçeriğinizi Medium gibi platformlarda yayınladığınızda, uğursuz bir algoritmanın insafına kalırsınız [ürkütücü müziği başlatın].
Yani kitleniz yazdıklarınızı okumak istese bile, büyük bir kısmı göremeyecektir. Benim 2.500 'den fazla takipçim var ama 2.500 'den fazla görüntülenen bir hikayem pek olmuyor.
Ayrıca, platformların beklenmedik bir şekilde kapanması ve takipçilerinizin kaybolması ihtimali her zaman var.
Buna cevabınız bir e-posta listesi. Bu size insanların gelen kutularına doğrudan erişim sağlar, sohbetler başlatır ve daha fazla ayrıcalık sağlar. (Bir e-posta listesinin nasıl kurulacağını ve en iyi platformun hangisi olduğunu merak ediyorsanız diğer yazılarıma bir göz atın).
Ben e-mail listesine ek olarak kendi blog veya websitenizi kurmanızı ve yazılarınızı orada da arşivlemenizi öneriyorum.
Bu metod ile goodle Adsense ile reklam gelirleri de elde edip ek gelirler sağlayabilirsiniz.
Online yazarak kazan metodlrı ile bir den fazla kaynağa, yazdığınız aynı yazılarınızı ekleyerek farklı noktalardan gelir edebilirsiniz.
5. Kitlenizle etkileşime geçin.
Medium'daki tüm yorumlarıma her zaman yanıt vermeye çalışıyorum. Hemen yanıt veremesem de aldığım her soruyu bir süre içerisinde mutlaka yanıtlıyorum.
Bu, okuyucularımı tanımama, onlarla daha kişisel bir bağ kurmama ve ilgi alanlarını anlamama gerçekten yardımcı oluyor.
Eğer bu sizin tarzınız değilse, hedef kitlenize nerede takıldığınızı söyleyin. Instagram mı ? LinkedIn mi ? Twitter mı ? MySpace? (Lol.)
İletişim tek yönlü olmadığı sürece her şey işe yarar.
6. İnsanların sizi neden takip ettiğini öğrenin.
Bu biraz dedektiflik çalışması gerektirebilir, ancak buna değer. Kolay yolu, istatistiklerinizi kontrol etmek ve en iyi performans gösteren hikayeleriniz arasında kalıplar aramaktır. Belirli bir konu mu? Bir yazı stili mi? Bir duygu mu?
Bunu bir adım öteye taşımak istiyorsanız, yorumlarınızı ve önemli noktalarınızı kontrol edin. Göze çarpan bir şey var mı? Bunu saptamaya çalışın ve bir sonraki makaleniz için bir hipotez olarak kullanın. Varsayımınız doğrulanırsa, utanmadan bunu ikiye katlayın. İnsanlara istediklerini vermek için buradasınız!
Ve unutmayın, bu değişebilir. Ben bir yazı/yan uğraş/blog yazarı olarak başlamadım!
Sadık bir kitle oluşturmak kolay DEĞİL. Uzun bir süre boyunca çok fazla özveri ve sıkı çalışma gerektirir.
Ve aynı zamanda, kafanızı kuma gömüp görüntülenme peşinde koşmak çok caziptir.
Biliyorum çünkü ben de o yollardan geçtim!
Ancak günün sonunda, blog yazmak sadece yazmakla ilgili değildir.
Mesajınızı gerçek insanlarla paylaşmakla ilgilidir.
Gerçek tepkiler almaktır. Bir fark yaratmaktır.
Bu yüzden emin olun, hedef kitlenizle ilişkinizi derinleştirmek için harcadığınız her dakikanın karşılığını fazlasıyla alacaksınız.
Mutlu yazılar!