Ana içeriğe atla

Yazarken Yapmayı Bıraktığım 6 Şey (Başarmak İçin Sen de Yapmalısın)



Birçok insan yazar olmak istiyor, AMA...

Sanırım, insanların büyük bir kısmı yazarlar hakkında şöyle düşünüyorlar. Yazarken, ipek veya keten giysiler içinde… hatta bazen pijamalarla… elinde her zaman kahve fincanı veya uzaklara bakan bir bakışla, esintili ortamlarda otururken… parmakları aynı bir piyanistin ki gibi klavyede dans ederken.


Bunu düşünmelerinin asıl sebebi, temelde yatan ve çoğu insanın arzuladığı şey olan kendi şartlarına uygun istediği şekilde çalışmak yatıyor.


İşte bu nokta, ağacın en tepesinde bulunan en tatlı meyveye ulaşma arzusudur.


Evet çok istekliyiz, ama tek bildiğim şey birkaç denemeden sonra vazgeçecekler ve ÇOĞU asla yazar olamayacak.


Demek istediğim şey, hevesle başlıyorlar, deniyorlar, bir süre yapıyorlar ve sonra bahaneler bularak, hızla bir anda sönüyorlar.


Peki, bu kadar kolay görünmesine rağmen, aslında “YAZMAK” bu kadar zor mu?


Hem evet, hem hayır.


Buna daha iyi cevap vermek için kendimi bir kobay olarak kullanmama izin verin.


2 YIL ÖNCE BEN


İki yıl önce; Yola atlayan, tipik bir aceminin aşırı iyimser coşkusuyla pompalanan, gözlerini Blog ve Medium yazarlığı dünyasının en yüksek tepelerine dikmiş hevesli yazanlardan biriydim.


Tüm gereçlerimi; Çalışma odamı, farklı tonlar veren ışığımı, müzik sistemimi, bilgisayarımı, en güzel kalemlerimi aklınıza gelen her şeyi hazırladım.


Aynı, fındık arayan aç bir sincabın şevkiyle yazmaya başladım.


Her şey harikaydı. Yazı üstüne yazı yazmaya ve paylaşmaya devam ettim. Aynı, bir yazı makinesi gibiydim. Durdurulamazdım.


5. gün… (Her şey yolunda. Sanırım, Medium’da viral yazılar yazan seçkin yazarlar grubuna girmek üzereyim, ayrıca kendi bloğumda da, Google Trenlere girmek üzere ve inanılmaz trafik çekeceğim diye düşünüyordum.)

 

15. gün… (Tamam, sorun değil. Bu başarılara ulaşmak, belki biraz zaman alıyordur… ama asla pes etmiyorum.)

 

30. gün… (Aaaa…hmmm…)

 

40. gün… (Sanırım, yazmak için BECERİKSİZİM.)

 

45. gün… (Neden boşu boşuna uğraşıyorum ki?)

 

Peki ne oldu(!?)- O an hiçbir fikrim yoktu.


YA SONRA.


1.PERDE; 2. SAHNE-İkinci deneme


Yazarlığın %10'u yetenek, %90'ı ise bilginin yeniden üretildiği mühendislik gibidir.


Eğer yazmayı bir yol olarak seçtiyseniz, bu hayatınızın değişmez bir parçası olacaktır.


Ben ancak temiz bir sayfa açarak yazmaya yeniden başladığımda büyüdüm.


Yazmakla ilgili doğru olduğunu ‘düşündüğüm’ her şeyi öğrendim.


Tüm bakış açımı değiştirdim, her vazgeçmeyi düşündüğümde yeniden başladım.


Ancak her seferinde de büyük değişimlere tanık oldum.


1. İlgi odağı olmayı bırak


Yazmaya başladığımda, bloğumda basit olan her şeyi yazıyordum..


İnsanların bir şey hakkında ne düşündüğümü ya da hayatımda neler olduğunu okumayı seveceklerini düşündüm.


Aslında bloğumu, Twitter(X) gibi kullanıyordum, diyebiliriz.


Ama yazmak bu değil mi?


Düşüncelerinizi dile getirmek?


İtiraf etmeliyim ki….. bu soruların cevabı beni incitti.


Benim düşüncelerin bir çok kişinin umurunda değildi.


Ne değişti?


İkinci seferde denediğimde, spot ışıklarını bu kez takipçi ve izleyicilerime çevirdim.


Kendime şu soruları sordum.


  • Okuyucu ne istiyor?
  • Onlar için hangi sorunu çözüyorum?
  • Bu yazımdan nasıl bir çıkarım sağlayacaklar?

Bunlar, her zaman bir konu hakkında yazmaya başlamadan önce aklımda olan yol gösterici sorulardır.


Bu sizinle ilgili değil; ONLARLA (okuyucularınızla) ilgili.


2. Herkes için yazmayı bırak


Odağımı hedef kitleme kaydırmam gerektiğini fark ettikten sonra, geriye biraz daha ince eleyip sık dokumak kaldı.


Hedef kitlem kim?


Gerçek senaryo şuydu: Bir gün yaşam koçuyum, ertesi gün ebeveynlik, üçüncü gün öfke kontrolü üzerine görüşlerimi dile getiriyordum. Diğer bir günde, Elon Musk hakkında yazıyordum.


Açıkçası, HEDEF bir kitlem yoktu.


Aynen bir radyo kanalı gibiydim ve herkesle konuşuyordum.


Ne değişti?


Hedef kitlemi seçtim ve profillerini çıkardım.


TAM OLARAK kimin için yazıyorum?


Bunu yaptıktan sonra, sorunları nedir, ne soruyorlar, internette neredeler gibi sorulara daha iyi ve daha kesin yanıtlar buldum.


Hedef kitlenizi tanımak, yazılarınıza lazer odaklı bir yaklaşım kazandırarak erişiminizi artırır ve güçlü bir topluluk oluşturur.


Benim, hedef kitlem; Her türden ve seviyeden yazılar yazan, online (çevrimiçi) olarak var olmak ve bunun için yol haritası, doğru platform, motivasyon için rehberlik arayan yazarlar idi.


Yazarlığı kendi içinde kitap yazarı, şair, blogger, köş yazarı vb. seviyelere ayırmayı sevmiyorum. Bence bir insan hangi türde ve hangi platformda yazıyor olursa olsun. O kişi bir YAZAR’dır.


3. Okuyucuları etkilemek için yazmayı bırak


TEKAMOLO’nun, ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Merak etmeyin… Bunu çoğu insan bilmez. Bende Almanca öğrenmeye başlayana kadar bilmiyordum.


Eskiden yazılarımda, böyle kafa karıştırıcı ifadeler kullanırdım.


Okuyucularımı düşündürmek için yazılarıma ‘zeki’ kelimeler ve ‘akıllı’ gösterdiğini sandığım ifadeler serpiştirirdim.


Okuyucularımın benim için “Çok zeki olmalı!”, “Kelimelerle nasıl oynayacağını biliyor” vb. düşündüklerini sanırdım.


Neden yaptığımı bilmiyorum, sanırım o dönemki modaya uymak arzusundaydım. Şanslıyım ki, çok geç olmadan tarzımı değiştirdim.


Ne değişti?


Anlaşılır olmanın yolu çok basit, yazılarınızı basit Tutun(!)


Bu sayede çok daha anlaşılır olursunuz.


En iyi yazarlar, ne söylemek istediklerine odaklanır. Bunu da doğrudan en basit kelimelerle anlatırlar.


Bende odak noktamı üç şeyle değiştirdim:


Okuyucularıma hızlı ve en basit şekilde değer sunmaya odaklandım.


En basit şekilde, yazılarımı okurken onları uyutmadan tutmayı hedefledim.


Okuyucunuzu her zaman fazla çaba sarf etmek istemeyen tembel bir kişi olarak hayal edin.


Teknolojinin, günümüz insanına en büyük yan etkisi, bilgiyi hızlı tüketmelerini sağlamak oldu.


Açıkçası ben eskisi kadar çok kitap okumuyorum.


Artık seyahat halinde ve araç kullanıyorken, ya sesli kitap okuyorum, yada yapay zekalara kitap özetlerini hazırlatıp kısa süre içinde onları okuyorum.


Bu sayede ayda 2–3 kitap okuyan birisi iken, bu metodalar ile belki de 10–15 kitap okumuş deneyimi edinebiliyorum.


Özetle, hızlı, basit ve eğlenceli yazılar yazın.


4. Dinleyicileri uyutmayı bırak


Uyku hakkında konuşalım…


Okul yıllarınızı hatırlıyor musunuz?


Derslerinizi sevseniz de sevmeseniz de dinlemek zorundasınız.


Biz yazarlar olarak aslında sıkıcı ve ilgi çekmeyen öğretmenleriz.


Ben, geçmişte okuyucularımın hoşuna gidip gitmediğine bakmaksızın yazmaya devam ettim.


Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, pek ilgi görmüyordum.


Ne değişti?


Diğer hikayelerime de baktım ve şunu düşündüm:


Beni aşağı çeken neydi?


Yazılar, ilgi çekici olmalıydı.


Hemen yazılarıma eğlenceli unsurlar eklemeye başladım.


  • Gerçek hayatımdan kesitler ve mini hikayeler
  • Komik olaylar
  • İlginç benzerlikler

Bunları yaptığınızda, en yavan içerik bile ilginç hale getirilebilir.


Sadece doğru anlatma sanatını bilmeniz gerekir.


5. Başkası gibi konuşmayı yazmayı bırak


Bu yolculuğa çıktığınızda diğer olan bir şeyde, başka yazarlardan esinlenirsiniz.


Ben de farklı değildim.


Pek çok insandan, çok fazla şey kapmaya başladım.


Biraz buradan, biraz da oradan.


Ne değişti?


Başkalarını okumayı bırakmadım ama onları taklit etmeyi bıraktım.


Özgün sesimi ve bir şeyleri söyleme tarzımı korudum.


Tahmin edin ne oldu, bu tarzda yazmak önceki yazılardan çok daha kolaydı.


6. Öğrenmeyi bırak; yapmaya başla


Bu arada ben harika bir araştırmacıyım.


İnsanlar hangi buzdolabının daha iyi olduğu, hangi kursun daha iyi olduğu, hangi konaklamanın daha iyi olduğu, şu anda hangi yerin ziyaret edilmesi gerektiği gibi konularda yardım almak için bana gelirler.


Aynı şekilde bloğumdan da gelen bir çok soru var. Mesela, hangi platform üzerinden blog sitesi kurulursa daha iyi olur, alan adını nasıl ve nereden alayım vb.


Yapım gereği yazmaya başladığımda da bir sürü araştırma yaptım.


Ne kadar çok ‘öğrendiysem’, o kadar çok bilgi ile tıkandım.


‘Mükemmel’ hikayeyi ortaya çıkarmak için çok fazla şeyi karıştırıyordum.


Sonuç mükemmel olmaktan çok uzaktı.


Ne değişti?


Hatalar hakkında okumak yerine hatalar yapmaya başladım.


Kelimeleri sayfaya dökmeye ve yayınla tuşuna daha çok basmaya başladım.


‘Bilgi’ perdelerinin arkasına saklanmayı bıraktım ve ortaya çıktım.


İşte o zaman içimdeki gerçek yazarı keşfettim.


Mükemmelliğin gelmesini beklemeyin, o gelmeyecek.


Yazarlık oyununu kuralına uygun ve daha iyi oynamanız için size küçük bir hediye vermek istiyorum — Buradan Alabilirsin.


Tüm mücadele eden yazarları daha fazla yazmaya teşvik etmek ve motivasyonlarını yüksek tutmaya teşvik eden bir e-bülten hazırladım — Bültenime Buradan Katılabilirsin.





Popüler Yazılar

Türkiye'den Medium İle Ödeme Nasıl Alınır? - 2024 Güncelleme

Source Bu yazımı 2024 yılı verilerine göre tekrar güncelledim. Çünkü Medium şimdiye kadar ki en büyük güncellemeyi duyurdu ve platformda bir çok köklü değişiklik yapılacağı açıklandı.  Bizi en çok sevindiren haber 2024'e başlarında, Türkiye'nin de için de bulunduğu 50 ülke daha Medium Partner Programına dahil edilecek ve artık türlü türlü sihirbazlıklar yaparak üye olmaya çalışmayacağız.

Blog Kurmanın Maliyeti Ne Kadar? - 2024 Güncellendi

Source Blog kurmanın Yıllık Maliyetinin ilk yılınızda en fazla sadece 195 TL Olduğunu Biliyor musunuz.

Daha İyi ve Kaliteli Yazmak İçin Hergün Kullandığım 4 Uygulama

Source Bu uygulamalardan ve web sitelerinden önce gerçekten kötü yazıyordum. Bugün Medium yazma yolculuğuma başlayalı neredeyse 6 ay oldu.

Medium'dan Ödeme Alma ve Stripe Ayarları - 2024 Güncellendi

Source Medium’da ki iki hesabıma da bu yöntem ile kısa sürede ödeme onayı aldım. İddia ediyorum Türkçe olarak hazırlanmış en detaylı Medium Partner Program ve Stripe başvuru rehberini okuyacaksınız.

Kitap Okuyarak Para Kazanmanın En Kolay Yolları

Source Medium'da tecrübelerini paylaşan ve sadece kitap okuyarak, her ay binlerce dolar para kazanan insanlar görüyorum. Gençken hayalim hep tam zamanlı profesyonel bir okur olmaktı. Tüm işimin sadece kişisel gelişim kitapları okumak ve kişisel gelişim için neyin iyi, neyin kötü olduğunu tespit etmek sonra da düşüncelerimi ve tecrübelerimi diğer insanlarla paylaşmak olmasını istiyordum.

Medium'da 100 Takipçi Bulma Yöntemi - 2024 Güncellendi

Source Bu yöntem ile 4.500 Takipçi kazandım.  Eğer sadece makale yazarak ve paylaşarak takipçi bulmaya çalışırsanız, kısa sürede ilk 100 takipçiyi bulmak gerçekten çok zor.  Tabii ki işe yarıyor fakat 100 takipçi için bile bir kaç ay gibi bir zamana ihtiyacınız var.   Halen Medium'da Türkçe makaleler yazıyorsanız kısa sürede başarmanız gerçekten zor.

Medium'da Yazarak Nasıl Para Kazanılır?

Source Medium'daki yazarların %9'u ayda 100$'dan fazla, %5'i ayda 1.000$'dan fazla ve %3'ü 10.000$'dan fazla ve %1'i ise tamı tamına 25.000$'dan fazla para kazanıyor. Bu paraları Türk Parasına çevirdiğinizde ne kadar büyük rakamlardan söz ettiğimi anlayabilirsiniz.

Medium Yazarlık Başlangıç Rehberi - 2024

Source Medium'da Yazmaya Nasıl Başlanır? Bilmek istediğin ama sormaya korktuğun her şeyi bu yazımda paylaşacağım.

ChatGPT ile E-Kitap Yazma Rehberi - Resimli Anlatım

Source ChatGPT Kullanarak İki Kitap Yazdım, Geçen Gün ilk Satışımı Yaptım ve 2$ Kazandım. Yapay zekanın çok hızlı şekilde hayatımıza gelişi ile birlikte bir çok işin yapılış şekli ve geleceği ile ilgili tartışmalar başladı.

2024 Yılında Yazarlar için En Çok Kazandıracak 5 Blog Fikri

  Photo by   Artem Sapegin   on   Unsplash Size pasif gelir olarak, bloğunuzda yazacağınız konular için bunları neden göz önünde bulundurmanız gerektiğini anlatacağım.