Yazmak, her zaman daha iyi düşünmenize ve iletişim kurmanız yardımcı olur
Hikayelerimiz bizi okurlarımızla kişisel düzeyde birbirimize bağlar.
Kişisel yazdığınız hikayeler, okuyucuların sizinle daha fazla ilişki kurmasına yardımcı olur.
Hiç şüphesiz, yazmak hayatımda her zaman önemli bir yer tutmuştur.
Bu da bana her zaman daha fazla mutluluk ve kariyer fırsatı getirerek sonuçlandı.
Bu nedenle bu makalede, deneyimli yazarlardan yıllar içinde öğrendiğim, en can alıcı ipuçlarını sizlerle paylaşacağım.
İster yeni başlayan bir yazar, isterseniz kendisini geliştirmek isteyen tecrübeli bir yazar olun, bu 10 kısa ipucunu hemen yazılarınızda uygulayıp sonuçlarını kısa sürede görebilirsiniz.
Ayrıca bu ipuçları size, kelimelerinizle birlikte ayakta dimdik durmanızda yardımcı olacaktır.
Bu yazıyı yazarken, ortalama olarak günümüzün ne kadarını, hangi iletişim kanalını kullanarak geçirdiğimizi araştırdım. Sonuçlar yazma becerimizin, hayatımızda iletişim kurmak için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlarıyla gösteriyor.
Kurumsal olarak masa başında çalışan birisi, zamanının %66 ‘sını e-mail ile yazışarak geçirmektedir. Buna birde gün içinde kullandığınız whatsapp uygulamasının kullanım sürelerini de eklediğinizde, aslında hepimiz günümüz ciddi derecede yazarak geçiriyoruz.
Peki şimdi size şunu sormak istiyorum.
Sözlü iletişimimizi geliştirmek için ciddi süreler ve paralar harcayarak diksiyon dersleri alıyoruzda, neden günün büyük kısmında en çok kullandığımız yazma becerimize aynı önemi vermiyoruz?
Düşüncelerinizi merak ediyorum ve yorumlarda bekliyorum.
Aşağıda en sevdiğim metodu uygulyarak, sadece ihtiyacınız olanları size hap bilgi olarak verip çekilmek istiyorum.
1. Kısa tutun
Kısa yazmak sizi net olmaya zorlar. Düşüncelerimiz genellikle soyut ve dağınık olduğundan, yazılarımız da aynı olma eğilimindedir.
Her zaman mümkün olduğunca kısa olmayı hedefleyerek bundan kaçınabilirsiniz.
2. Okuyucunuzun ne hakkında konuştuğunuzu bilmediğini varsayın
İnsanlar yoğun hayatlar yaşıyor. Bu yüzden ne hakkında konuştuğumuzu bilmelerini bekleyemeyiz.
Bir e-posta, rapor, mesaj, makale vb. yazarken; okuyucunuzun sizinle aynı deneyime sahip olmadığını varsayın.
Bu, yazılarınızın taze ve herkes için erişilebilir olmasını sağlar.
3. Günün en iyi saatinde yazın
Ruh haliniz yazdıklarınızı yansıtır. Eğer tedirginseniz, yazdıklarınız da tedirgin görünecektir.
Poker face, takınmakta iyi olabilirsiniz, ancak unutmayın ki bilinçaltınız kontrol edemediğiniz bir şeydir. Yazarken çoğunlukla duygularımız bilinçaltımızdan gelir.
Bu, tabiki yalnızca iyi bir ruh halindeyken yazmanız gerektiği anlamına gelmez. Sadece günün genellikle daha iyi bir ruh halinde olduğunuz saatlerinde yazmayı tercin edin.
Ben şu an yaptığım gibi sabah kahvemi yudumlarken yazmayı ya da akşam 21:00 sonrası saatleri tercih ediyorum.
4. Kişisel hikayeler anlatın
Bugünlerde aynı formülü takip eden pek çok kişisel gelişim kitabı var: Tarihi bir hikaye anlatmak, sonra da bundan dersler çıkarmak.
Bu tür kitapların Amazon yorumlarına bakarsanız, 1 numaralı eleştirinin kişisel bakış açısı eksikliği olduğunu görürsünüz.
“Kimse seni umursamıyor” demek havalı olsa da, gerçek şu ki insanlar aslında kişisel hikayelerinizi önemsiyor.
Örneğin, geçen gün Dubai’de bulunan bir çalışma arkadaşım, yeniden Covid kaptığı için ertelenen bir proje montajı hakkında bana e-posta gönderdi. Yanıt olarak ben de iş konuşmak yerine, mevsimsel alerjimden ve tekrar normale dönmemin en az 1 hafta süreceğinden bahsettim.
Bunu kendi hayatınızda gözlemleyebilirsiniz. İletişim kurduğunuz insanların psikolojilerini yaşamaya başlarız. Kredi kartı borcundan yakınan birisiyle konuşurken, sizde borçlarınız hakkında konuşmaya başlarsınız.
Size, kariyerinde aldığı terfiyi anlatan biriyle konuşurken size benzer şekilde başarı ve hedeflerinizi anlatmaya başlarsınız.
Bu kesinlikle çok derin bir konu ve şimdi not aldım. Bunu nedenleri ile enine boyuna psikolojik yönüyle bağını detaylıca araştırmak, öğrenmek ve okurlarım yazmak istedim.
Hikayelerimiz bizi kişisel düzeyde birbirimize bağlar. Kişisel hikayeler okuyucuların işinizle daha fazla ilişki kurmasına yardımcı olur.
5. Hemen “yayınla” veya “gönder” düğmesine basmaktan kaçının
İşiniz biter bitmez hemen göndermek veya yayınlamak genellikle kötü bir alışkanlıktır.
Belki de yazarken biraz aceleci davrandınız. Belki bir bağlantı veya kaynak eklemeyi unuttunuz.
Kendinize birkaç dakika verin, başka bir şey yapın ve yazınıza daha sonra tekrar dönün.
Bu sayede yazınızı göndermeden önce, çalışmanızı tekrar okuyabilir ve düzenleyebilirsiniz.
6. Klişelerden kaçının
Geri dönelim, bir mesaj gönderelim, çıktıları ekleyelim, bant genişliği yaratalım vb.
İnsanlar bu terimlere tahammül edemezler çünkü sizi robot gibi gösterirler.
7. Her gün günlük tutun
Düşünceler soyuttur. Yazmak ise spesifiktir.
Günlük tuttuğunuzda, düşüncelerinizi kelimelere dönüştürme becerinizi geliştirirsiniz.
Tıpkı diğer tüm beceriler gibi, bu da tamamen tekrarla ilgilidir.
Bunu ne kadar çok yaparsanız, o kadar iyi olursunuz.
8. Düz ve net olun
Ne istediğinizi, ne demek istediğinizi veya ne hissettiğinizi direk söyleyin. Bazı şeyleri yoruma açık bırakmaktan kaçının çünkü bu sadece insanları rahatsız eder.
Yazılarımızda genellikle gerçek hayattakinden daha doğrudan olabiliriz.
Sözlü ve yüz yüze iletişimde, bu kadar net olmama gerek yok çünkü sesimi, yüz ifadelerimi ve örneklerimi kullanarak istediklerimi anlatabiliyorum.
Ancak unutmayın, yazarken elimizde sadece kelimelerimiz var. Bu yüzden onlara hakettiği değeri verin.
9. Kısa paragraflar yazın
Paragraflarınızı en fazla üç ila dört cümleyle sınırlı tutun. Paragraflar kısa olursa bir metni okumak çok daha kolay olur.
10. Yazınız hakkında çok fazla geri bildirim istemeyin
Kulağa tuhaf geliyor değil mi?
Farklı insanlardan (muhtemelen iyi yazar olmayan birisinden) okurlarınızdan, yazınızın kalitesi ile ilgili geri bildirim istemeyin.
Bu özellikle başlangıç sürecinde kafanızın karışmasına neden olur.
Bu, yazarlıkla ilgili en büyük yanılgılardan biridir. Harika olmak için insanlardan geri bildirim almaya gerçekten ihtiyacınız yok.
Geri bildirim istiyorsanız, ne hakkında konuştuğunu bilen birine sorun.
Yazarlık yolculuğunuzu, Medium’da kuralına uygun ve daha iyi yapabilmeniz için size küçük bir hediye vermek istiyorum — Buradan Alabilirsin.
Tüm mücadele eden yazarları yazmaya teşvik etmek, motivasyonlarını yüksek tutmak için, bunun gibi bildiğim bütün teknikleri paylaştığım ve ayrıca karşılıklı soru-cevap bölümününde olduğu bir e-bülten hazırladım — Buradan Katılabilirsin.